TS 3157 EN ISO 3651-2 standardının gereklilikleri baz alınarak, sülfürik asit içeren ortamlarda ferritik, ostenitik ve ferritik – ostenitik (dupleks) paslanmaz çeliklerin tanelerarasi korozyona dayanimini tayin metotlari ile TEKNOTEST Merkezi olarak Bu standardin kapsadigi deney metotlari dahilinde testlerimizi gerçekleştirmekteyiz:
Metot A: % 16’lik sülfürik asit / bakir sülfat deneyi (Monypenny Strauss deneyi),
Metot B: % 35’lik sülfürik asit / bakir sülfat deneyi,
Metot C: % 40’lik sülfürik asit / demir (III) sülfat deneyi.
Bu metotlar, orta siddetle yükseltgen asit ortamlarinda (örnegin, sülfürik asit, fosforik asit ortaminda) kullanilmasi amaçlanan ve döküm, haddelenmis veya dövme mamuller ve borular seklinde teslim edilen paslanmaz çeliklere uygulanir.
Mamul madde standardinda belirtilmemis A, B ve C metotlarindan hangisinin kullanilacagi ilgili taraflar arasindaki bir anlasmayla kararlastirilmaktadır.
Taneler Arası Korozyon (Intergranular Corrosion): Gizli Tehdit
Taneler arası korozyon (IGC- Intergranular Corrosion), metal alaşımlarında meydana gelen, özellikle paslanmaz çelik ve alüminyum alaşımlarında görülen bir korozyon türüdür. Bu korozyon türü, malzemenin yüzeyinden ziyade iç yapısında gerçekleşir ve malzemenin taneleri arasında yer alan sınır bölgelerini etkiler. Görünürde ciddi bir hasar olmasa da taneler arası korozyon, malzemenin mekanik dayanımını önemli ölçüde zayıflatabilir ve ani kırılmalara yol açabilir.
Taneler Arası Korozyonun Oluşumu
Taneler arası korozyon, genellikle metalin üretimi sırasında gerçekleşen ısıl işlemlerden sonra ortaya çıkar. Metalin içindeki belirli alaşım elementleri, yüksek sıcaklıkta çözünerek tane sınırlarında birikir ve bu bölgelerde anodize bir durum yaratır. Özellikle paslanmaz çeliklerde, krom karbürlerin tane sınırlarında çökelmesiyle krom yoksun bölgeler oluşur. Bu durum, tane sınırlarının korozyona karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olur.
Bu korozyon türü, genellikle aşağıdaki durumlarda görülür:
- Yetersiz Isıl İşlem: Malzemenin üretim veya kaynak işlemi sırasında yeterli soğutma yapılmaması, tane sınırlarında istenmeyen çökelmelere yol açabilir.
- Kimyasal Düzensizlik: Alaşımın iç yapısındaki elementlerin dengesiz dağılımı, belirli bölgelerde korozyona yatkınlık oluşturabilir.
- Tuzlu ve Asidik Ortamlar: Özellikle klorür iyonları içeren ortamlar, taneler arası korozyonun hızlanmasına neden olabilir.
Taneler Arası Korozyonun Tespiti
Taneler arası korozyon, yüzeyde belirgin bir hasar bırakmadığı için genellikle gözle görülmez. Ancak, malzemenin yapısal bütünlüğünü ciddi şekilde etkileyebilir. Tespiti için genellikle özel testler ve mikroskopik incelemeler yapılır. ASTM A262 gibi standart testler, özellikle paslanmaz çeliklerde taneler arası korozyonu tespit etmek için kullanılır.
Taneler Arası Korozyonun Önemi
Taneler arası korozyon, özellikle kimya, enerji, nükleer ve havacılık gibi yüksek güvenlik gerektiren sektörlerde büyük bir risk oluşturur. Bu korozyon türü, malzemelerin ani kırılmalara uğramasına ve yapısal bütünlüğün bozulmasına neden olabilir. Bu yüzden, taneler arası korozyonun önlenmesi ve kontrol altına alınması, kritik uygulamalar için hayati önem taşır.
Sonuç
Taneler arası korozyon, malzemelerin iç yapısında meydana gelen, görünmeyen ama tehlikeli bir korozyon türüdür. Bu korozyonun tespiti ve önlenmesi, özellikle uzun ömürlü ve güvenilir malzeme üretimi için son derece önemlidir. Taneler arası korozyona karşı alınacak önlemler, malzemenin performansını ve dayanıklılığını artırarak, uzun vadeli maliyet ve güvenlik avantajları sağlar.
Korozyon testi yeteneklerimiz hakkında daha fazla bilgi edinmek için arayın veya bugün bir fiyat teklifi isteyin.